Kalp kası nedir? Kalp kasının özellikleri nelerdir? Sporcularda başka sedanterlerde başka bir şekilde atan, ritimleri değişen ve hayatımız boyunca kasılmaya devam özel bir kastan bahsediyoruz. Peki ama nasıl bir fonksiyon ile?
Kalp kası -omurgalılarda miyokard olarak da bilinir, üç ana kas çeşidinden biridir.
Kalp kası, sarkomer olarak bilinen kas kasılma birimlerine sahip olması bakımından diğer bir ana kas türü olan iskelet kasına benzer. Ve yine bu özelliği ile diğer bir kas türü olan düz kasların yapısından farklıdır.
Kalp kası, ritmik kasılmalar ile hareketini sürdürmesi ve otonom olarak kontrol edilmesiyle çizgili iskelet kaslarından ayrılır. Otonom sinir sisteminin kontrolündeki bu kasların ritmik kasılmaları sinoatrial düğüm tarafından düzenlenir.
Aslında tek görevine kan pompalamaktır. Yani otonom sinir sistemi tarafından verilen komutlar aracılığıyla kanı dokulara göndermek.
Kalp kası incelendiğinde öne çıkan özellik, atım hareketinin temeli olan kasılma ve kasılmanın ritimleridir.
Kalbin 1 dakikada pompaladığı kan miktarı -kalp debisi- periferik dokuların, çizgili iskelet kasların, böbreklerin, beynin ve diğer metabolik süreçlerde ihtiyaçları karşılanması için değişir.
Kalp debisi, kalp kası hücreleri tarafından oluşturulan kasılma kuvveti ve frekansına bağlıdır. Bu etkiler aracılığıyla kalbin kanı pompalamasındaki verimlilik belirlenir.
Kalp kası hücreleri, kalpte oldukça dallanmış bir hücresel ağ oluşturur. Diskler (intercalated discs) ile birbirlerine bağlanırlar ve miyokard dokusu ile katmanlar halinde bir yapı oluştururlar.
Kalp kası hücrelerinin kasılmaya başlaması sonucunda bir kasılma ve kuvvet üretilir. Bu kasılmanın gerçekleşmesi ile pulmoner ve sistemik dolaşıma kan gönderilir.
Fonksiyon
Kalp kası, kalbin fonksiyonunu yani vücuda kan göndermeyi sağlamak için istemsiz olarak hareketine devam eder. Bu, kalp kasını istemli olarak kontrol edilebilen iskelet kaslarından ayıran özelliktir.
Bu fonksiyon sinoatrial düğüm aracılığıyla gerçekleşir. Sinir sistemi, sinoatrial düğüm hücrelerine sinyaller göndererek hızlanmalarını veya yavaşlamalarını sağlar.
Sinoatrial düğüm hücreleri aynı zamanda diğer kalp kası hücreleri ile de bağlantılıdır ve bu sinyalin yayılmasını sağlar. Bu ise kalp atımını sağlayan bir dalga yaratır ve atım gerçekleşir.
Egzersizin kalp kası üzerindeki etkileri
Vücudunuzdaki diğer birçok kasta olduğu gibi, egzersiz kalp kasınızı da güçlendirir ve daha verimli çalışmasını sağlar.
“Cardio” terimi de aslında kalp kasının verimliliğini sağlayan egzersizler anlamına gelir. Düzenli cardio egzersizleri kan basıncının düzenlenmesini ve kalp atım hızının düşmesini sağlar.
Fiziksel antrenmanlar, iskelet kaslarının yapısını ve görünümünü değiştirir ve kas performansında değişikliklere sebep olur. Kalp kasının dokusu da antrenmanlardan etkilenir ve gelişir. Eğer bu kaslar kullanılmazsa verimliliklerinde ve hacimlerinde azalmalar görülür.
Kas hücrelerinin hacmindeki değişime rağmen aslında yeni hücreler oluşmaz. Bunun yerine bazı proteinler hipertrofiyi oluşturacak bir şekilde kas liflerine eklenir.
Kasların hücresel yapıları kas kullanımındaki değişikliklere bağlıdır. Kastaki değişiklikler, yapılan antrenmanın türüne bağlı olarak değişir.
Dayanıklılık antrenmanları, yavaş kasılan oksidatif kas liflerinde hücresel mitokondri, miyoglobin ve kılcal damar yapılarında artış sağlar. Bu sebeple dayanıklılık sporcularının kasları, diğer fibril tiplerine göre daha fazla yavaş kasılan kas lifleri içerir.
Direnç egzersizleri ise hipertrofi sağlar. Güç üreten kaslar, yavaş kasılan oksidatif kas liflerinden daha fazla sayıda hızlı kasılan glikolitik kas liflerine sahip olur (bkz. PhysioPedia Muscle).
Cardio amacıyla uygulayabileceğiniz birçok antrenman türü vardır (bkz. Aerobik Antrenman Örnekleri: Nasıl Yapılır, Yararları Nelerdir?).
Ancak son yıllarda kalp ve dolaşım sistemi üzerinde yüksek yoğunluklu aralıklı antrenmanların da oldukça sağlıklı etkileri olduğu bilinmekte (bkz. HIIT Nedir? Faydaları Nelerdir?).