HIIT uygulamalarının sporculara ya da sedanter bireylere ne ölçüde fayda sağlayacağı ve antrenman programına eklerken nelere dikkat edilmesi gerektiğinin sorgusu oluşturulacak programın verimliliği açısından oldukça önemlidir.
Mevcut antrenman programına HIIT uygulamalarının eklenmesi veya tamamen HIIT içerikli bir antrenman programı oluşturma süreci, birçok değişkene doğrudan ve dolaylı olarak bağlanmaktadır. Bu değişkenleri –olabildiğince- göz önünde tutarak oluşturulan bir programın, hedef performans için faydalı olacağını düşünebiliriz.
Sporcular özelinde düşündüğümüzde, sporun gerektirdiği teknik-taktik antrenmanların, sporcuya özgü fizyolojik ve psikolojik süreçlerin nasıl işlediğinin ve işlemesi gerektiğinin incelenmesi antrenman programı oluşturma aşamasında kritiktir.
Spor branşının gerektirdiği enerji sistemini/sistemlerini bilmek önemli bir diğer parçadır. Sporcuların enerji ihtiyacını, antrenmanın içeriğine göre farklı enerji sistemlerinden, farklı yüzdelerde karşıladığını ve bunun yüklenme-dinlenme ilişkisi üzerinde oldukça etkili olduğu anlaşılmalı ve her yeni program, üzerine düşünülerek kurgulanmalıdır.
Sporcu profili, aynı yaş grubu içinde dahi olsa her sporcunun fizyolojik özelliklerinin, antrenman yaşının ve duygusal gelişiminin her gün birlikte antrenman yaptığı takım arkadaşından dahi farklı olabileceğini vurgular. Bireysel farklılıkları antrenör olarak gözlemlemek, farkında olmak, takip edip bu verileri uygulamaya dahil etmek, antrenman planlamasını etkileyen, göz ardı edilmemesi gereken bir detay olarak düşünülmelidir.
Bir diğer nokta uyum süreçleridir ve biraz önce bahsettiğimiz sporcu profili ile oldukça ilişkilidir. Bir antrenör, kâğıt üzerinde sistematik ve birçok değişkenin dahil edildiği iyi bir antrenman programı yazabilir fakat sporcu profili ve fizyolojik uyum süreçleri göz önünde tutulmadığı taktirde iyi bir antrenman programından söz etmek zordur.
Vücudumuzun maruz kaldığı tüm yükleri bir tür stres olarak ele aldığımızda ve bu streslerin başarılı şekilde aşılması ile sporcunun gelişim elde edebildiği düşüncesini benimsediğimizde, sporcunun mevcut antrenman programına uyumunun var olan stresi aşması ile ne kadar ilişkili olduğu ve bu ikili uyumun gelişim için ön koşul teşkil ettiğini fark edebiliriz. Aksi taktirde uygulanacak programın ne ölçüde fayda sağlayacağı tartışmalı olacaktır.
Belirlenen hedef doğrultusunda gerçekleştirilen antrenmanların, uyum süreçleri ile olan birlikteliğini kapsayan yapı periyodizasyon olarak adlandırılabilir. Bu planlama, sporcunun ilk antrenmanından başlayarak hedef noktasına kadar yapacağı antrenmanların belirlenmesini ve takip edilmesini amaçlar. Antrenör ve sporcunun rolleri paylaştığı, içinde yüklenmenin, dinlenmenin ve hedef müsabakaların olduğu uzun bir kurgu gibidir. Ayrıca bkz. Periyodizasyon İçin Döngüler: Birim Antrenmandan Yıllara.
Bir antrenman programı oluştururken, sürecin birçok değişkene doğrudan ve dolaylı olarak bağlı olabileceğinden, bu değişkenlerin neler olabileceğinden ve en nihayetinde değişkenlerin farkındalığının program verimliliği açısından oldukça önemli olduğundan kısaca bahsetmeye çalıştık. Antrenör ve sporcuların, programlarında HIIT uygulamalarına yer vermeden önce değişkenler üzerine düşünmeleri ve programlarını bu doğrultuda kurgulamalarını öneririz.

Selen GÜNEY
Antrenör, 2018’de Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi Sporda Bilişim Teknolojileri yüksek lisans programına başlamış ve tez çalışmasını, sporcuların zihinsel süreçlerinin Ay yerçekimi gibi farklı yerçekimi koşullarından nasıl etkilendiğini inceleyerek tamamlamış ve sporcu gruplarının fiziksel performansının ve zihinsel süreçlerinin incelendiği birçok araştırmada görev almıştır.